17 Şubat 2010 Çarşamba

bugün bunu öğrendim/bir ibret hikayesi

* Erişteli yeşil mercimek çorbası köpük bardaktan içilmiyormuş!

her zaman gittiğim yer, her zaman yaptığım şey.
günün çorbasını büyük köpük bardağa koydurup, (ki böyle bir uygulama var zaten, ben rica minnet yaptırıyor değilim) bardağımı alıp rahatça kitap okuyabileceğim bir yere gitmek. huzurlu bir öğlen molası.
dün, önceki gün, geçen hafta... hep yaptığım şeyi bugün de yaptım. değişen ne: çorba cinsi!
mercimektir, yayladır, sebzedir... her türlüsünü severek içtiğim, içebildiğim çorba bugün bana zulüm oldu.
sebep:
erişteli mercimek çorbası olması.

hayır koyan gerizekalı da (burada hak hukuk aramayın, sinirliyim, çatarım) bişey söylemedi, uyarıda bulunmadı. çorbayı bardağa koydu verdi. (bi bak! bardağa ne koyuyorsun bi bak değil mi!! şurdan 2 gözleme 3 kaşık barbunya ama bardakta desem onu da mı sorgusuz vereceksin!)
aldım çıktım, mekana geldim oturdum. kitabımı açtım. ilk yudumu aldım. herşey normal. ilk birkaç yudumda yuttuğum şeyin içinde erişte ve mercimek olmaması beni bir nebze işkillendirmedi değil ama, allah var bu kadar zahmete yol aldığımı da bilemedim.
sonrasında ne mi oldu!
3-5 yudum sonra, çorba denen şeyin çorba olmasına sebep tüm sıvıyı tüketmiş, elimdeki bardağın dibine çöreklenmiş tıkış tıkış erişte ve yeşil mercimek ile mücadele içine girmiştim.
bardaktan içme niyetinde olduğumdan ve bu uygulama yüzünden şimdiye kadar hiç sorun yaşamadığımdan yanımda kaşık, çatal, bıçak, çubuk, galeta, pipet... yani o kütleyi parçalayıp sürüklememe yarayan hiçbir yardımcı yoktu.
tıkışık malzeme bardağın yarısından fazla bir yükseklikte öylece kaldı. bardağı kafama dikip tüm iyi niyetimle sarfettiğim yeme yutma çabası da üstüme yüzüme ve kucağımda duran ağzı açık çantamın cebine düşen yeşil mercimek taneleriyle sonuçlandı.
allahtan etrafta bu acıklı çabama ve hüsranıma tanıklık edecek kimse yoktu da, kendi sefilliğimle başbaşa kaldım.
yüzümü gözümü burnumu falan sildim peçeteyle. tıkışık malzeme dolu bardağı masaya geri bıraktım. çantamın cebinden, flashdisk üzerinden yeşil mercimek tanelerini aldım ve AydınBoysan'ı sevgi ile andım. (pislikten kasıt birşeyin yanlış yerde bulunmasıdır gibi bir yazısı vardı. der ki; tam da bu örneği vererek, şahane bir yeşil mercimek yemeğinden saç çıkarsa bu pistir, velev ki çıkan sevgilinin saçı olsun. aynı şekilde öpüp kokladığınız sevgilinin saçları arasından yeşil mercimek tanesi bulmak da mide bulandırıcıdır, mis gibi bir mercimek yemeğinden gelmiş de olsa.)
ağzıma atabilmek için çabaladığım, savaştığım yeşil mercimek tanelerini çantamın cebinden ayıklarken hatırladım bunu. ama yok gülmedim. sinirliydim.
sonuç:
bardakta çorba uygulaması asla ve kat'a erişteli yeşil mercimek çorbası için uygulanabilir değilmiş. bu aynı bardaktan karnıyarık yemeye, ya da ne biliyim karnıbahar yemeğe falan benziyor. daha bile zor. yemin ederim daha zor. yardımcı alet kullanmadan, hatta bardaktan içmek suretiyle ne yedirmek bir insana en büyük eziyet olur derseniz, allah şahit birinciliği erişteli mercimek çorbası alır. bu kadar da ısrarlıyım!

not: konuyla hiç alakası yok. sadece buraya not düşüyorum.
bugün gazetede okuduğum şu haber ne demektir ya!
"ebrugündeş insanı kocasıyla çocuk istediklerinin müjdesini vermiş!"
hamile olduğunun falan değil ha, yanlış anlaşılmasın. çocuk istediğinin müjdesini. MÜJDESİNİ!
-ohh, şükürler olsun rabbime, bak istiyormuş çcouk. ay aklım çıkıyordu, uykularım kaçıyordu ya istemezse diye, şeklinde bir düşünce sahibi var mıdır gerçekten?
bu isteği "müjde" kabul eden, bu açıklamayı "müjdeleme" algılayan?
var mıdır allahaşkına?
doğuracağından, doğurduğundan geçtim, artık "hadi hadi üzülmeyin sevgili halkım, istiyoz biz de, du bakalım yaparız bakarsın" haberleri de mi mübah bize yaa! bu mu müjdeleniyor!

hay bardaklardan erişteli mercimek çorbası içmek zorunda kalasıcalar!
ö ö ööööf.....

4 yorum:

Adsız dedi ki...

hahahahahahahahahah

mmmmmcx..

atalet..
ps.. ben de bugün aydın boysanın pislik tarifini öğrendim sayende.. bi mcx da bunun için bırakiim =)

.. dedi ki...

ataletimm,
yemin ederim nicedir yaşadığım en trajikomik şeydi.
öp beni, özledim seni 8)

uctemmuz dedi ki...

ay İnşallah söylemek için geç kalmamışımdır tatlım. Sakın köpük bardaktan yeşil mercimek çorbası içme.:)
seni seviyorum.:)

.. dedi ki...

8))) ünsümm... hay aklınla bin yaşa! seviyorum seni 8)