30 Aralık 2009 Çarşamba

çerçey öldü.

.

üüfff

sorun bi bana yeni yıla nasıl gireceksin, yılbaşında ne yapıyorsun diye.
yolda olucam 8(

biletim tam saat 12
biyerlerde konfetiler atılıp, sırıtan insanlar birbirine sarılırken ben otobüs koltuğunda tek başıma oturmuş ve aşağıda acıklı gözlerle bana bakan sel'e el sallıyor olucam sanırım.
hareket saati tam 12 çünkü.
sel'in durumu daha da beter.
aşti'de beni yolcu edip köskös eve dönecek 8(
ne şahane yılbaşı kutlaması!
üff bilmiyorum ki..
biletimi aldık.
ama sabahın köründe kısçe aradı ve biz bir gün erteliycez gidişimizi, sizi bekliycez, beraber gidelim dedi.
perşembe için aldıkları izni yakmak niyetindeler kardişle kısçe.
ben tek başıma gitmeyeyim diye.
hatta kardiş tehdit etti, bileti iade etmezsen bile otobüsün arkasından geliriz, olay çıkar diye.
yapar biliyorum.
şüphem yok.

antalyaya gidiyoruz.
çerçey hasta 8(((
güzel kızım çok hasta.
bana iyi haber verdiler sözde.
yoksa, birkaç gün önce çok kötüymüş beklenti.
kanser demişler.
bizimkiler perişan tabi.
bana söylememişler.
filmler, röntgenler, tahliller vs.
karaciğer yağlanmasına bağlı sarılık olduğu ortaya çıkmış sonra.
bunu duyunca sevinmişler tabi bizimkiler.
iyileşme şansı var.
ama çerçey çok hasta.
günlerdir hiç birşey yemiyormuş.
tuvalete gitmiyor.
hareket etmiyor.
kolunda kelebekler, serumlar.
sabah akşam eve gelen veteriner kontrol ediyor.
üüfff.....

ne hissediyorum anlatmıyım.
anlatamam zaten.
ama gidicem.
gidicem de, nasıl?
biletim hazır ama kardişle kısçe bırakmıyor.
sel'i tek başına bırakacak olmaktan da üzgünüm.
sel gelmek için çabalıyor ama hiç mümkün görünmüyor.
para lazım ona.
aklı kalıyor ama işi bırakma lüksü yok.

kardişle kısçe başka yol bırakmayacak şekilde ısrarcı.
ya onların 1 günlerini harcayacak ve yılbaşında sel'i tamamen yalnız bırakacağım.
ya da saat tam 12'de sel'le kucaklaşıp tek başıma bi otobüs koltuğunda yolculuk edeceğim.

yılbaşı bi tuhaf olacak ama.
yeni yıldan ilk dileğim belli.
dileklerinize çerçeyimin eski sağlığına kavuşmasını da ekler misiniz lütfen.
lütfen.