30 Eylül 2009 Çarşamba

elit insan olmak

öğlen klasiğim.
kendimi güneşe verdim, kitap okuyordum.
1 saatliğine farklı bir dünyaya ışınlanıyordum.
da,
ah bi de yakınımda bir yerde oturmuş, arkadaşlarıyla sohbet eden o kız olmasa.
anlatıyor:
-ay ben eskiden çok elittim.
-nası?
-valla. orta 2'de feng shui'ye göre yaşardım, her şeyi öyle düzenlerdim.
-hehe.. orta 2'de anca kalemlerini düzenlersin feng shui'ye göre.
-ay yok ama, dolabımı, giysilerimin renklerini falan hep fenh shui yapardım, hiç kötü enerji sokmazdım.
-hıı... evet.
-yaa, işte öyle elittim çocukken, sonra bozuldum.

şimdi:
birincisi, şahsen ben orta ikide fenhshui mui bilmezdim. bizim zamanımızda feng dese biri "fen" anlar, hiç de sevmediğimden strese girerdim ki, direk kötü enerji işte.
ikincisi giysilerimin rengini pozitif enerji durumuna göre ayarlamak falan şöyle dursun, zaten %50'si siyah, kalanlar da koyu renkti.
üçüncüsü elit falan olmak bir tarafa, "elit" denince aklıma gelen tek şey meşhur pastaneydi.

kızceğiz vıdı vıdı konuşmaya devam ettiğinden, orası da bir kütüphane olmadığından -şıışşttt diye susturmam mümkün değil- kalkıp daha sakin bir köşeye geçtim ki içine daldığım dünyaya giderken, üstümden bi parça bu tarafa takılı kalmasın.