1 Ekim 2009 Perşembe

kafam meşgul, kıvranıyorum

iş yerinden bi arkadaşım bi mail atmış.
tam 21 tane resim.
anne kedi ve bebekleri.
bi arkadaşının ofisinde doğum yapmış bi kediymiş.
yavrulardan almak isteyen olur mu diye soruyor.

gitti aklım.
bembeyaz, üstlerinde bir kaç tane sarı, siyah benek olan şahane bebekler.
zaten anasına bak kızını al'dan yola çıkarsak, anne de bi güzel, bi güzel.
resmen çekiliyorum ekranın içine.
hep "e ama gün boyu yalnız kalacak evde, 4 duvar arasında yazık değil mi kediciğe" diye kendimce mantıklı bi sebeple uzak tutuyordum kendimi kedi alma fikrinden.
ama içim dinlemiyor ki.
çerçey, dünyalar güzeli, tatlı, dobik, prenses kızım annemlerde hep.
e annemler de antalya da.
olmuyor, yetmiyor bi çerçey hepimize.
sel de dünden razı, al gitsin diyor.
ben hep " e ama yalnız...." diye mırın kırın ediyorum.
derkeeeeennn...
şahane bi çözüm yolu dank etti kafama, şimşek çaktı.
2 kedi!
hep duyarım zaten "2 kedi 1 kediden çok daha kolay" diye.
o zaman gün içindeki yalnızlığı çok dert olmayacak bana.
bebekken alınmış 2 kardeş kedi de iyi anlaşacak.
........................
ay işte bi sürü ikna edici cümle var şimdi aklımda.
sel dün "al gitsin, bi şekil bakarız" dedi.
2-3 günlük gezilerde evde bırakabileceğimizi,
olmadı kardişle kısçeye bırakabileceğimizi (kısçe de kıvranıyor zaten kedi almak için)
beraber bi yere giderken de üst komşumuz olan arkadaşlarımıza anahtar bırakabileceğimizi
düşündük.

of ben ne yapayım yaaa..
çerçey gözümde tütüyor.
bu kedoşlar aklımı çeliyor.
sel kışkırtıyor
.....

2 kedi mi?
hiç kedi mi?