5 Ocak 2009 Pazartesi

insan?

insan olmanın en önemli şartı, olmazsa olmazı nedir?
düşünmek değil.
hissettmek değil.
merhamet ve vicdan duygusu da değil.
el kol ayak bacak değil.
göz, ağız burun değil.
fiziksel özelliklerden bağlayan bişey var mı?
zeka değil şart.
insan kılığında olmak değil, giyinmek değil.
ne bileyim işte ağlamak, gülmek falan değil.
insan olmanın şartı ne?
dna'mı?
bence değil.
"insan" olan bir anne-babadan doğmak mı "insan" yapıyor canlıyı?
"anne baba insansa, o doğan canlı da insandır" mı demeliyiz?
belki.
yani başka bir şart gelmiyor aklıma şu anda.
keşke yazılı kanunları olsaydı bunun da demek istiyorum.
bir canlı doğduğunda önce "insan adayı" gibi bişey olsaydı belli bir yaşa kadar.
belli bir yaşa geldiğinde,
o insan adayı bir takım testlere tabi tutulsaydı, araştırılsa, incelense, sorulup, soruşturulsaydı.
"insan" olduğu tespit edilirse "insan";
olamadığı tespit edilirse başka birşey olarak kalsaydı.
ne bileyim 5-10 yılda bir tekrarlansaydı bu testler "tür"ler arasında olabilecek geçişler için.
saçma mı?
bence değil.
az önce sinir bozucu bir haber okudum yine.
yaratığın biri mahallesinde köpek besliyorlar diye dövmüş bir anne-kızı.
daha sonra ise bir köpeği pompalı tüfekle gözleri önünde başından vurup "dikkat edin sıra size gelmesin" diye uyarmış (!)
şimdi;
bu yaratık bir nedir, biri bana açıklayabilir mi?
anne baba muhtemelen insan
kendi görüntüsü de benziyor.
el-kol-ağız-burun-kafa-göz yerinde
konuşabiliyor.
plan yapabiliyor.
alet kullanabiliyor görüldüğü üzere.
ama,
bu bir nedir?
önce tutuklanmış, sonra serbest bırakılmış ama işlediği cinayetten değil, adam tehdit etme suçundan yargılanacakmış.
eeee?
yani gerçekten "eeee?" diyesim var benim.
olmuyor ki.
yetmiyor ki.
insanmış gibi dışarda dolaşacak ve belki yanımızdan geçip gidecek bir yerde.
bilemiycez.
hayatlarımızı, duygularımızı, onurumuzu tehdit eden insan kılığında birşeylerle aynı ortamlarda yaşamaya devam edicez.
insanımsı cocuk tacizcileriyle olduğu gibi,
tecavüzcülerle,
orman yakanlarla,
hayvanlara işkence yapıp gülenlerle,
aşkına karşılık bulamadı diye bıçağı çekip bir kızı doğrayanlarla olduğu gibi.
inanmıyorum.
bu "şey"lerin insan olduğuna inanamıyorum.
ama ne olduklarını da bilmiyorum.
iyi insan ve kötü insan ayrımını anlarım.
ama insanı insan yapan şey'in ne olduğundan emin olmadıkça,
bu "şey"leri hangi sınıfa sokacağımı bilemiyorum.
dünyamız başka galaksilerden gelmiş ve insan görünümünde dolaşan iğrenç canavarlarca istila edilmişcesine korkuyorum.
çünkü tanıyamıyoruz onları.
insan kılığındalar.
ama değilller.
ne korkunç!!!

bu sebeple,
iki şey hakkında cevap arıyorum.
insan olmanın vazgeçilmez şartı nedir?
ve,
bu şey'ler nasıl oluşur?

karamsar ve gıcık bir yazı olduğunun farkındayım.
böyle aman da yeni eve taşındım falan tarzında cici bişeyler yazamadım ama,
yav ben çok sinirleniyorum!
öyle böyle değil çok sinirleniyorum ve çok da çaresiz hissediyorum kendimi.
üüfff......

kaçtım

aslında adı üstündeydi.
saklanıyordum.
bu sebeple, saklanamıyor olduğumu fark edince, oyunun devam etmemesi gerekiyordu haliyle.
biraz bozuldum açıkçası.
malum, pek sevmem taşınmaları, değişiklikleri falan.
ama şart oldu.
işte bu yüzden "burayakactim"
bundan sonra asıl adresim burası olacak.
eski saklandığım yer ise belki arada sırada, sadece devam ediyor süsü vermek için birkaç yazıyı konuk edebilir.
ama dediğim gibi,
sobelendim ve orada oyun bitti!
belki de iyi oldu.
hiç aklımda yokken, yeni bir başlangıç gerekti.
tamamen tesadüfü olarak da yeni yılın ilk çalışma gününe denk gelmişti saklanamadığımı fark etmem.
demek ki, taşınma zamanıymış.
şimdi,
etrafa çeki düzen vermek gerek.
yardıma gelirken çay kahve pasta bisküvi falan getirin bakiym.
hadi..... 8)