12 Ağustos 2009 Çarşamba

ee...daha daha nasılsınız?

çünkü yazacak lafım yok yine.
ama yazmayınca özlüyorum.
o zaman...
bahçeye bi kedi daha yamandı. ufaklık bişey. bir parmak boynu var. leopar desenli bi oğlan. pek şirin.
mevcut kız kedi biraz bozuldu gibi.
oda arkadaşlarımdan birinin sürekli olarak birileriyle toplantı yapıyor olması ve en fazla 3 kelimede bir "tamam mı" demesi feci bişey. eğer konuşan kendi değilse, karşıdakinin konuşmasının arasına girip "tamam mı" diyor. o derece!
geldiğimden beri istanbuldan aldığım öte beriyi giyiyorum. her biri iltfat topluyor. "1.5 yetale kreasyonu" diye ilan ettim kızlara. anacım 1.5 liraya alıp giyip de bakan gözlerde ışıltı görmek bi güzel ki anlatamam. sel de istanbul sana yaramış dedi 8)
sel diyince: mutfaktaki yazı tahtasına 4 yuvarlak çizip içine nokta koymuş, altına da bir sırıtan ağız şekli. dur bak şöyle bişey:

altına da
yolunu 4 gözle bekliyorum diye yazmış.
gördükçe sinirim bozuluyor gülüyorum.
ayıp olmasın diye silmediydim de,
ama çok korkunç yav, canavar gibi bişey 8)
dün akşam kardiş ve kısçe ile yemek yedik.
ilk misafirleri olduk yani.
gelin de yemek yiyelim diye çağırdılar.
babam, sel, kardiş, ben, kısçe.
rakı-balık yaptık.
evlerinde ilk yemek şerefine ve mutluluk daim olsun diye kadeh çarpıştırdık.
düğün dedikodusu yaptık.
vay beeee 8)) bu günleri de gördük ya..
şu 1.5 yetale kreasyonum var ya, bugün giydiğim şeyin yakasının içinden fil geçermiş. toparlayamıyorum. tamam bi omzu düşürdük ama sırt zaten bel çukuruma indi neredeyse. öf!
öğlen oldu gideyim de biraz kitap okuyayım bari. burada bi atraksiyon yok 8)
perma mı yaptısam ki? (biri perma yaptırmış burdan, kızceğize de hiç yakışmamış allah sizi inandırsın. zaten saç pek uzun değilmiş, hepten toparlanmış, rengi de pis ve yanık bi bakır. ama durup durup kendini seyrediyor cam yansımasında. o kendini seyrederken farkında olmayarak direk bana bakıyor ya, ben de onu seyrediyorum. demek ki beğenmiş yeni tipini. bu bile perma yaptırmış olmasını haklı çıkartır.)
sel'e sordum geçen, platin sarı yap, kestir dedi. manyak mı ne!
gideyim de üç lokma bişey yiyip, biraz da kitap okuyayım.
hiç çekinmem, muah diye öper giderim.
13:50
eklemesem olmaz 8)
çay almaya mutfağa gittim, mutfak kalabalık kenarda durdum biraz boşalsın diye.
bir çocukceğiz-ki kendisi herhalde 2 sene önce falandı bana gelip "söylemeden geçemiycem artık, 26 yaşındayım hayatımda sizin kadar güzel giyinen birini görmedim" deyü şahane bi iltifat etmişti.
çocukceğiz hayatında anasından başka bi beni mi gördü diye gıcık bir düşünceye kapılmamış, ne tip ortamlarda yetişmiş diye paranoya yapmamış, büyük bir memnuniyetle kabul etmiştim abartı iltifatını.
hah işte o çocuk.
beni kenarda beklerken görünce:
"harikasınız yine yalnız! geçen sene, bu sene, hep harikasınız her gün" dedi.
ah anam yaaaa... bu şimdi 28 de olmuştur. 8)
demek ki 1.5 yetale'lik siyah yazılı beyaz tuniğim
siyah taytım
siyah beyaz kalın halka bileziklerim
ve kıpkırmızı rujum
beni çıtır çocuklar liginde hayatta tutabiliyor
hahahaayy...
ama sel duymasın rica ediciim.
8)