11 Şubat 2009 Çarşamba

üf

sıkıldım
uykum geldi
oysa uykumu getiriyor diye ekinezya çayı içmekten de vaz geçmiş, kahveli lokum yemiştim.
bana mısın demedi.
internetten sipariş ettiğim kitaplar hala gelmedi.
bi arkadaşım aradı ve saçma sapanlıkta sınır tanımayan bi konu üzerine 22 dakika konuştu.
ilgileniyor ve önemsiyor gibi yaptım.
çok saçmaydı.
üzüldüm onun adına.
yüzük parmağıma bolken
pantolon üstüme yapışmış halde.
yüzüğe bakıp tatlı yiyebiliyorken (zayıflamışlık efekti yaratıyor)
pantula bakıp şekersiz çay içiyorum. (insanın boydan uzaması belli bir yaşa kadarken, enden uzayabilitesinin yaş sınırı olmaması ne fena!)
2 kilo versem mutlu olucam.
sıkıldım.
üfledim.
oda ahalisinin sıtarbaks'tan zencefilli bilmemneli çay içesi geldi.
ben de içeyim bari.
gidip alacaklar madem.
öksüz gibi kalmıyım.
esasında lokum iyiydi, ağzımın tadını bozasım yok ama
belki gelince canım ister.
ayh!
evde de sıcak su yok.
zaten yoktu aslında da bi gelmişti.
önce yoktu, zira hidrofor pompası patladığından yukarı su çıkmıyordu.
pompa yapıldı canavar gibi akmaya başladı sular.
1 gün aktı yani.
sonra sıcak su gitti.
soğuk akıyor allahtan.
meğer sıcak su boruları patlamış pompa kuvvetli olunca.
hey allahım yaaa..
su ısıtıp ılıtmaktan fenalık geldi.
sel dün "insanların eskiden neden koktuğunu anladım, hak verdim dedi" yıkanma teşebbüsü sonucunda.
bu akşam herkesin kendi annesinin evine gidip yıkanmasına karar verdik.
2.5 saat sonra çıkar annemlere giderim paşa paşa.
yemeğimi yer, banyomu yapar, çerçeyimi mıncıklarım.
koca kişisi de sonra gelip beni alır.
not1:
e niye gelemedi bu kitaplarım yaaa....
kulağım telefonda!
not2:
şimdi baktım internetten. "yanlış şubede" diyor. hey allahım yaaaa!!!! bi de utanmadan yazmışlar oraya!!!