4 Mart 2010 Perşembe

tarihte bugün.

tarihte derken geçmiş manasında değil.
takvim manasında.
bugün yani.
tarihe not düşeyim deyü.

*40 lira kazandım.
söke söke aldım paramı, yar etmedim karantibankasına. 2 ay kadar önce tüketici hakem heyetine şikayet etmiştim bunları. kart ücreti diye 40 lira kesmişler benden hakem amca, ü hüü, kolay mı kazanıyom ben o parayı diye.
allah razı olsun onlar da sırtımı sıvazlayıp tamam kızım, tamam evladım demişlerdi.
iki gün önce de mektubumu yollamışlar 8) kızım evladım, biz inceledik baktık, yerden göğe kadar haklısın, adi banka hemen verecek paranı geri diye.
"yaaaa.. naabeeerr." diye gittim bankaya öğlen. bir hafta içinde kartınıza iade edicez saklambaç hanım, affedin, büyüklük sizde kalsın dediler.
tamam dedim.

*yılın ilk bahar ağacını gördüm 8)
valla. öğlen bilkentten dönerken, yolun sağ kenarında beyaz çiçekli bi ağaç gördüm. nasıl güzeldi, nasıl mutlu etti beni. sesli sesli güldüm. içim açıldı.

*haydan gelen huya gitti.
40 lirayı bankadan kurtardım, ayakkabıya yatırdım. internetten alışveriş imkanı kadınlar için bir tuzak, bunu bilir bunu söylerim. oda arkadaşım markafoni indirimlerine bakıyordu beni çağırdı, "saklambaç, bak bu sana yakışır" diye. bi gideyim bakayım ne göreyim. şirin mi şirin, kot kumaştan, dolgu topuklu bi ayakkabıcık. hemi de 30 leraya düşmüş. ben almıyım da kimler alsın 8)

*pilim bitti.
dün işten çıkıp eve gidip ayaklarımı uzatıp yüzüme de maskemi sürüp elime örgümü alıp canım ailem seyretmek üzere kendimi şartlamışken, kardişin gazıyla bizzat "canım ailem" durumu yaşadık. neymiş efendim akşam rakı-balık çekmiş canları. kaçışımız yokmuş.
aldılar geldiler malzemeyi
pişirdik mişirdik diyene kadar saat oldu 21:30
bi göz tv'de, bi kulak sohbette falan derkeeen..
saat oldu 01:00
"aa yeter uykum geldi benim, hadi kalkın gidin yaaa" diye zorla yolladım evlerine çenesi düşmüş kardişi.
e sonra sofra topla, kendini topla falan derken, zaten kafam bi hoş olmuş, ne zaman yattım bilmiyorum.
sabah kalkıp işe gelmek hiç canım istemedi allah sizi inandırsın.
şu saat itibariyle pilim de bitti zaten.
kendimi eve atasım,
bihtergilleri seyredip devrilip yatasım var.
(gil diyince... bunların soyadı ziyagil miydi? ziya kim? ednan'ın dedesi mi?)

*sosyeteyim, deva bulmam!
dün iş çıkışı yakındaki sosyete pazarına uğradım Sel'i de sürükleyip.
tezgahlar toplanıyordu ama yine de eli boş dönmedim şükür.
"kaça gömlekler" soruma "25 lira, ama orjinal bunlar" diyen tezgaha "peh! orjinal takıntım olsa sosyete pazarına niye geleyim. pahalı!" diye burun kıvırıp uzaklaşsam da "hepsi 5 lera" diyen tezgahtan anında bir lacivert ceket kaptım neyse ki. uygun pantulum vardı zaten 10 sene önceden, e içine giyecek bi askılıyı da geçen yaz tas tamam 1 lira verip almıştım. üstüne de yeni kısa ceketim ile kombini tamamladım. günlük B.N.G mailimi gönül rahatlığı ile anneme attım 8)
(B.N.G. --> BugünNeGiydim. bu yeni başlattığım uygulama çerçevesinde anneme her gün resimli bildirim yapıyorum. özleştik de biraz.)


*2 saat geçsin de çıkıp gideyim noooluurr..
6 sene önce başlayıp, 2 sene önce biten bi proje hortlayıp hortlayıp kendini hatırlatıyor bi maille, bi müşteri bildirimiyle, bi güncelleme isteğiyle, bi bişeyle..aaaa.. yürü git!!!

*öperim
öperim işte.