21 Temmuz 2009 Salı

salı itibariyle

kitabım bitmişti, evde eski polisiye bi kitap buldum, onu okumaya başladım.


alınacaklar listemde 3 kitap var kitapyurdu'ndan sipariş edeceğim, ama sanırım haftaya sipariş vericem.


akşam saçlarımı boyayıp, yaptığım kolye ve küpeyi tamamlamam gerek ("yaptığım" bu gibi şeyler için kullanılan bir kelime değil. şöyle söyle: "kolye ve küpe kendi tasarımım" havalı olsun.) 8)


kısçe mail atmış, cumartesi günü saçı ve makyajı yapılırken benim de yanında olmamı istiyor, zevkime güveniyormuş, olmadığı yerde olmadı diyebilmem için. tabi gelirim dedim. bu da şu demek cumartesi kendi kendimi hazırlamam ve giyinmem oldukça erken tamamlanmalı. çünkü gelin saçı, makyajı, fotoğrafı... yani herşey düğün mekanında yapılacak. öğlen oraya gittikten sonra geri dönüşümüz yok!

gelin arabasını karka kullanacakmış! (link veremiyciim, karka kim diyen kardişin ameliyat yazısını okursa hatırlar, kardeş kankası kendisi.) çooo münasip bence. 8)

kardeşin başka bi arkadaşıyla da gizli saklı iletişim halindeyiz. bu çocukceğiz düğüne gelemeyeceğini bildirmiş, yurt dışında olması gerekiyormuş. geçen hafta gelip derdini anlatmış, hediye getirmiş falan. (başka bi şehirde yaşıyor kendisi) ama sonra bi değişiklik olmuş durumda. gelebilecekmiş. ve fakat hazır gelemiycem demişken, bari süpriz yapayım demiş. bizimkinin karşısına o gün çıkacakmış. hah, bize ne diyeceksiniz dimi, bana da ne sonuçta da.. beni arayıp duruyor, sakın söyleme, ben gelecem ama o gün seni arar adresi sorarım, yolu sorarım vs. eyvallah dedim de, kardeşim elinde davetiye var, yolu niye bana soruyorsun diyemedim tabi. bi de tekrar tekrar arıyor, "naber güzelim" falan. sel gıcıklandı. zira çocuktan pek haz etmiyor bir kaç sefer görmüş olmasına rağmen. ("güzelim" hitabından haberi olsa hepten çıngar çıkar yeminle) çok yakışıklı ve havalı bir tip olmasının bunda etkisi var mı bilmem 8))


evet kirpikler duruyor. zaten tek tük çıkan olursa yerine yenisini yapıştırabilirim. şerit kirpik değil ya.


akşam bi süre fundamın kucağında oturdum. ama kendi istedi 8)))


sel hala saçını kestirmemiş, alnının başladığı yerden bir tutamı aşağı çekersen, burnuna, neredeyse bıyıklarına kadar iniyor. ha, bırakınca yukarı fırlıyor ayrı 8)) alev görüntüsü gibi kafasının üstü. (çaki'nin biraz daha alevli olanı, çaki kim dersen, bak yanda. rugrats çizgi filmindeki çaki.)


eceminkine benzeyen gri ayakkabılarım var, büyük gri bi çanta alıyordum, beğenmiştim de, aman neyse diye almadım. sonra almaya karar verdim, bulamadım 8( e bulamazsın tabi, işportaydı! kimbilir nere gitti adam.

son lens çiftimi takmıştım pazartesi. normalde 1-2 ay kullanıyorum. birden aklıma geldi, ben şimdi cumartesi bu lensi takarken yırtsam, düşürsem vs. yedek lens de yok! ne halt ederim! kör kör kalacak mıyım yani. vay benim dertli başııııım... kardeş düğünlerinde el yordamıyla mı dolaşacam, 10 küsur yıllık spor çerçeveli gözlüğü de takamam ki, kirpiğe değer!! hem-men internetten yeni bi kutu 5 nömra lens istedim, 24 saat geçmeden getirdiler. 8))

2 haftadır evde zerre yemek yok, düşünüyorum da, ne yiyoruz biz yaaa?

hatırladım, ben zaten birkaç akşam arkadaşlarımla dışardaydım, 2 akşamı da ailelerde beslendik, kalanı da dışarda yedik vs.. ben yokken sel de yumurta makarna falan yidi herhal. yazık yav!

e bu akşam ne yiycez. oofff...

sıkıldım kendi kendime. gidiyom!