7 Ocak 2009 Çarşamba

yaptı yapacağını...

Kadın güzel, zeki, başarılı.
Evli.
Kocası uzaktan bakıldığında ideal koca.
Örnek insan.
Ama...
Ama’lar var işte.
Uzun zamandır.
Kadın aşk filmleri meraklısı.
Romantik filmler hastası.
O filmlerdeki aşklar,adamlar, hayatlar....
Ne güzel.
Aşk ne güzel!
Kadın aşık değil kocasına.
Bilemiyorum aşık mı kocası ona.
Ama kadın değil.
Kadının aklı, kalbi yarım gibi aşk olmayınca.

Sonra aşk oldu.
Aşık oldu.
Bu adam farklı kocasından.
Bambaşka düşünen, başka yaşayan, ilgi alanları, yaşam tarzı, yaklaşımı bambaşka olan biri.
O da aşık oldu kadına.
Önce ortak ilgi alanları
Sonra ortaklaşan ilgi alanları...
Ortak duygular,
Ortak korkular...
Kaçamadılar.
Ben şahidim, kaçamadılar.
Ama dedim ya,
Kadın evli.
Adam da evli.
Üstelik.....
Üstelik kadının dünyalar güzeli bir de kızı var.
Adam ve kadın çalabildikleri zamanları birbirlerinin gözlerine bakarak konuşmak,
Belki konuşmadan bakışmak için değerlendirirken...
Olan oldu!!!
Adamın karısı olayı fark etti ve,
İlk durağı kadının kocası oldu.
Sonrası tatsız tabi.
Köpürmüş ve saldırganlaşmış bir kadın
Hiddetlenmiş bir adam
Ne yapacağını bilmeyen bir çift aşık.
Kadın arkadaşım.
Dünyalar iyisi bir kadın.
Tanıdığım en iyi insanlardan.
Pırıl pırıl biri.
Bu aşka nasıl düştüğüne, nasıl karşı koyamadığına, nasıl savaştığına şahidim.
Aşık olduğu adam da arkadaşım.
Değişik biri.
Alışıldık adamların çok dışında, çok nazik, çok ilgili, çok renkli biri.
Adamın ve kadının eşlerini tanımıyorum.
Her ikisinin de canlarının yandığından ve haklı kızgınlıkları olduğundan eminim.
Ama...
Ama işte....
Ortada o dünyalar güzeli çocuk olmasaydı, daha kolay hallolabilecek bu olay,
6-7 yaşlarındaki o kıza zarar vermeden çözüm yolu bulmak zorunluluğu sebebiyle daha yıpratıcı olacak.
ayrılmalılar mı,
cocuk yüzünden devam kararı almalılar mı,
aşktan vazgeçmeliler mi,
devam edip sonu ne olursa razı gelmeliler mi,
hataydı diye öne mi eğmeliler başlarını,
kaçamazdık diye dik tutmalılar mı?

Aşk yine yaptı yapacağını.
Bir ateş yaktı ve şimdi izliyor sanki, kimin yanıp, kimin kalacağını.

9 yorum:

kumhavuzu dedi ki...

zor bi durum..ah bu aşk..ahhh:)
gözümün önüne geliyor halleri..
bu kadar ağır olmamalı ya bedeller

.. dedi ki...

kumum, gerçekten bedel ağır.
dışardan yapacak bişey de yok, izliyoruz bakalım. dilerim çözüm acısız olur.

hamdivehusnucan dedi ki...

merhaba selamınıza karşılık vermeye geldim.yazınızı okuyunca kısa birşeyler yazmak istedim. aşkı bulan kadın ve adam aşkın bitecegini bilmiyorlar şimdi, zor oldugu için onlara büyülü geliyor. eşlerine verilmiş sözler olmasaydı acaba aşkları bukadar sürermiydi ? yasaklar daima arzu uyandırır.ben aldatılanlar cephesinden baktıgımda her ikiside çok acı çekiyordur eminim bu acıyı o aşıkların çektirmeye hakları varmı?ya çocuk bir aşk için harcanmaya degermi? selamlar zehra

.. dedi ki...

aşk biter evet.
biliyorlardır elbette ama... aşk bitince kalan ortak tadlar önemli sanırım. bilemiycem. herkes için zor. teşekkürler.

Adsız dedi ki...

boşanmanın elli yolu diye bir eğitim sistemi var..

ben esas diğer eşleri anlamıyorum..
aşık olanları da..

aşık olduysan beraber olasın varsa..
ayrılırsın..
işi bu kadar yakalanma noktasınakadar uzatmak hata.. bence..
yakalayınca onuruna dokunuyor karşı tarafların bence..

o yüzden yakalanmadan ..
ayrılmalı..
yani bu aşka dayanamazsam..
bıçak kemiğe dayanırsa ayrılırım hatalı bi duygu..
ne bileyim başka birine aşıkken evli kalmayı sürdürmek hata belki de..

karışık işler bunlar..
her aile için farklı bir örgüsü oluyor..

ama bence.. yakalanmadan ayrılmak..
daha temiz..
daha iyi..

atalet..

kumhavuzu dedi ki...

içimden geçenleri..dilimin ucuna gelenleri yazabilseydim şuraya..

.. dedi ki...

boşanmanın 50 yolu iyiymiş ataletim.aslında nikah memuru evlilik cüzdanıyla beraber verse bunu da 8)
haklısın diğer konuda da, ama ne bileyim işte yapamadılar. çocuk sebep oldu belki. bilemiyorum. ben de çocuk için evlilik yürütülmez diyorum ama bi çocuğum yok ki, bilemiyorum.
kumum, kim duyacak, kim bilecek ki... yaz!

Adsız dedi ki...

Tercih onların..
Ya tek mevsim yaşayacaklar,yada dört mevsimin renklerini paylaşacaklar.

Hariçten gazel okumak kolay,davetsizde misafirim..
Ama yabancınız değilim :)
Belkide bu yorum için sayın hocam kızacak,ama olsun ben yinede yazacağım..

Ağaçla,yaprak..ve sonbahar..
Eğer bu yorumu okuyabildiyseniz ,ne olur arkanıza bir yaslanın ve düşünün.
Hani zaman zaman hatalar yaparız,iç güdüsel düşünmeden sadece duygularımıza yenik düşerek,sonundada bir soru sorarız DEĞERMİ.

Hiçbir ağaç yaprağına ' Neden düşüyorsun? ' diye hesap sormaz. Bazı şeylerin doğası vardır ve sonbaharın doğası ağaçla yaprak için bir ayrılıktır. Sonuçta yaprak ölür, ağaç bir süreliğine yalnız kalır.”

Ahh o koca ağaç..
Zamanlarca köklerime sarılıp senin sonbaharlarını sineye çektim ben; kapkara kışlar atlattım, çırılçıplak, kimsesiz, iliklerine dek ayaza kesmiş… Her ilkbaharda biliyordum ki belirecektin tüm heyecanın, varlığın ve kendinle. Yaz kavuracaktı bizi, daha bir sıkı sarılacaktık birbirimize ama döngü son bulmayacaktı. Ve sen her gidişin sonunda bir tek bana dönüyordun yine ama her dönüşünde daha o zamandan hazır oluyordun bir sonraki vedaya… Sen fark etmedin ama her ilkbahar, nasıl ki aynı yaprak değildir yeniden yeşeren, biraz daha uzaklaştın o ilk renginden. Sonunda yaprağına yabancı bir ağaç olup çıktı yüreğim. ”

Ya yaprak..
“Benim kışlarım nasıldı sanıyorsun? İstemeden de olsa senden her uzağa düşüşümde, gittiğim her yerde bir tek sana razıydım. Ne yağmurlu hazan sabahlarını, ne yağan ilk karı sensiz yaşamadım. Ben de üşüdüm, ben de yalnız soludum acıları ve anıları… Hem… Ayrılmak tek başına gerçekleştirebileceğin bir edim değildir. Bir tek senin canının acıdığını düşünecek kadar bencil miydin hep, yeni yeni fark ediyorum. ”

“Tırnak etten kopar ama sadece et acır… Ve biliyor musun? Can, hem tırnak kopunca acır, hem de yerine yenisi gelirken. Artık acımak istemiyorum. Artık mevsimlerden korkmak istemiyorum. Tek mevsim soluyordum nicedir, mevsimsiz kalacağım. ”

Tercih onların..
Mezsimleri yaşamak mı,mevsimsizkalmakmı?

Metin'ce..

Henüz yazılmadı ama ,bütünün isterseniz bloğuma buyurun :)

.. dedi ki...

haklısınız tercih onların olacak.
ve,
davetsiz misafir ne demek. yabancımız değilseniz zaten farkındasınızdır kızmayacağımın da.
hoşgeldiniz ayağınıza sağlık derim sadece.