çok güldük çünkü.
saat 17:00 civarı
işten güçten bunalmış bir grup olarak
sandalye üstünde bağdaş kurmuş biçimde oturmanın rahatlığı keşfedilmiş.
derken kızlardan biri
aslında lotus oturuşuyla oturabilmenin lazım geldiğini ama öyle oturulmadığını söyledi.
sordu:
öyle oturabilen birini gördünüz mü?
e gördüüm.
ben bizzat oturabiliyorum. 8)
sonra ispat etme gereği duymuş olmalıyım ki
sandalye üstünde kocca topuklu botlarımla düğüm oldum.
buyrun:
arkadaş şaşkın.
kendi de denemek istedi
pek olmadı.
açıkladı:
çünkü herhalde senin bacakların ucuz!
hahahahaaayy..
galiba uzun demek niyetindeymiş.
gülmekten kaymış durumda olduğumuz için devam edemedik.
esasında "böyle düğümlediğine göre kırılmasından korkmuyorsun, hani ucuz ya, olmadı yenisi alırsın" şeklinde de anlaşılabilir.
sonuç:
makyajım aktı, maskaram dağıldı, ter bastı, zaten güç bela iş yapıyordum hiç çalışasım kalmadı.
bir sefer daha düğümledim kendimi
kızlardan diğeri dilini ters çevirdi
dirseğimizi yalamaya ramak kalmıştı ki,
odadaki erkek arkadaş olacaklardan korkup dışarı çıktı.
galiba burda oksijen bitti.biz de çıksak iyi olacak
du bi bacaklarımı çözeyim de oksijen alıp geleyim.
8)
2 yorum:
Gozumun onune geldiniz bir an, ne guldum. Lotus oturusundan ziyade dirsek yalamak filan komik geldi bana. Bi de isyerinde kadinlar kudurup cildirinca erkeklerin korkup kacmasina hep cok guluyorum. Ne yapacaklarini bilemeyip kaciyolar ya...
magissa, biz bizim odada 6 kişiyiz. 3 kadın-3 erkek. odadan erkeklerin tümünün çıktığı ana denk gelince anında kapıyı kapatıp gülüşmeye başlıyoruz. cam kapının dışından ürkek gözlerle bakan oda erkekleri içeri desturla giriyor zaten 8) bi de iyice zıvanadan çıktığımız anlar oluyor ki. hakikaten kaçıyorlar 8)
not: meyl atacin dedin gözüm yolda kaldı.
Yorum Gönder