1 Mart 2010 Pazartesi

bakım-onarım faaliyetlerim

boşa dememişler ana gibi yar olmaz diye.
her ne kadar koca kişisi tarafından bana yöneltilen iltifatkarhane laflar devam ediyor olsa da, kişi kendini bilmek gibi irfan olmaz düsturunu kendine şiar edinmiş (neyy.. yav nasıl çıkıyor bu laflar bir anda içimden.. töbee) bir insan olarak, kocadan çok annemin laflarına itimat ettim.
bakım onarım faaliyetlerine girdim.
dedim ya kozmetik sektörü benden karın doyuramaz artık diye, kendimi doğal sebze meyve yöntemlerine adadım diye... ataletim de yaz bakayım nedir onlar diyincee....
yazmak farz oldu.
buyrun efem, bir adet saklambaç deneği tarafından bizzat denenen yöntemler:
bir:
yoğurt + karbonat
diyokine, yoğurdun içine az biraz karbonat atılır, yüze göze bulanır. (yok yalan olmasın, göz çevresine sürülmüyordu)
denedim.
açtım dolabı çıkarttım yoğurdu, çay kaşığıyla karbonat da karıştırdım içine.
böyle fısır fısır bi sesler.
yoğurt kabardı, göz göz oldu valla
bi de bi çiğ kurabiyemsi ama ekşimsi de tatlımsı gibi bi koku.
iştahın mı açılsın, miden mi bulansın bilemiyorsun, öyle.
daldım parmakla sürdüm bunu yüzüme.
oyyy.. anam suratım yandı ya biraz!!!
az bi durdum daha duramadım, yıkadım yüzümü.
ama olsun o bile bi canlandırmış valla.
yanaklarıma kan gelmiş 8)
bir dahaki sefere karbonatı daha az koydum.
süper oldu.
20 dakika durulabiliyi.
yıkıyorsun yüzünü, mis.
sevdim.
iki:
domates + un
efendim, domates alınır, ortadan ikiye kesilir, gerek rende, gerekse el yardımıyla mıncırılıp suyu çıkartılır.
içine de bu sıvıyı krem kıvamına getirmeye yetecek kadar un ilave edilir.
domatesli ekmek yapıyormuş hissiyatına kapılınır.
bu hissiyattan uzaklaşmak için hemen banyoya gidilir.
malzeme surata itinayla sürülür.
yoğurt maskesine nazaran daha ten rengine yakın bir sonuç elde edilmiş olduğundan koca üzerindeki korkutma etkisinin daha düşük olduğu da gözlemlenir.
20 dakika falan beklenir, ay yeter diyip güsselce yıkanır, temizlenir.
bak canım okuyucu, vallaha bu da güzel oldu ha.
un sanırsam etkisiz eleman ama domates cilde çok iyiymiş diyolla.
üç:
bak açık konuşayım bunu daha yapmadım.
ama pirüpak bebek gibi bir cilt vaad ediyor.
yapıcam bunu da.
burada da ana malzememiz turp. kırmızı turp.
efendim, bir adet turp rendelenip, bir bardak süt içinde kaynatılıyormuş.
bunu 1 gece dolapta beklettikten sonra mucize iksirimiz hazır oluyormuş.
21 gün boyunca her gün yaparsak daaaa.....
aynalara inanamıyormuşuz 8)
dedim ya daha yapmadım ama niyetliyim.
sütüm de var turpumda.
dört:
bak bunu çok seveceksiniz, kolaycacık bişey.
bir adet maden suyunun içine sık yarım limon. daha az sıksan da olur.
sonra içme bunu.
içeceksen cimrilik etme bi soda daha aç onu iç.
bunu da buz torbalarına boşalt.
at buzluğa.
artık gece yatarken olsuuun, sabah kalkınca olsuun, çıkart buzluktan bi küp, dolaştır suratında bitene kadar.
cildi canlandırıyormuuş, gözenekleri küçültüyormuuş, kan dolaşımı artıyormuuuş (e haliyle. ziraa surat donuyor! sonra ısıtacam o bölgeyi diye ne ka kan varsa yolluyordur ficut.)
attım ben buzluğa kalıpları.
her akşam sürüyorum valla.
henüz bi numara yok ama , kötüye giden bi durumum da olmadı.
beş:
hamur işi maskesi.
adı öyle mi bilmiyorum da içinde maya var diye ben öyle dedim.
bu formülümüz de pak maya ile yapılıyor.
bu yaş mayalardan bir kaşık kadar alıp ılık su ile krem kıvamına getiriyorsun.
sonra "hahaaay.. göz çevresi kremine para mı veririm ben" diyip göz kenarlarına sürüyorsun.
kırışıkmış, morlukmuş, kaz ayağı, ördek bacağı... hepsine iyi geliyormuş.
ben bi denedim, bişey olmadı.
bi sefer denemeyle 20'li yaşlara dönmedim tabi ama, sanki iyi olmuş gibi hissediyor insan.
bilemiycem psikolojik de olabilir 8)
maya ve su fazla basit geliyorsa geliştirilmiş formüllü yeni maskemiz de var.
1 paket pak maya
1 yumurta akı
1 çay kaşığı limon suyu
1 çay kaşığı bal
bunları güsselce karıştırıp yüzüne sürüyormuşsun, 20 dakika sonra da yıkıyormuşsun.
gözenekler küçülüp, cildin yağlardan arınıp, sıfatına renk geliyormuş.
kendim şahsen maya kullanmamı gerektirecek bi gıda üretiminde olmadığımdan, evde maya falan yoktu. alırsam bunu da deniycem.

işte böyle sevgili beni severler.
cümle tarifleri deneyip, uygulayıp şahane bi insan olucam allahın izniyle.
zaten 2-3 sene evvel geçtiğim karanlık taraftan sıkılıp, siyah saçtan bunalıp, saçlarımı yeniden kızıla boyadım.
kafama renk geldi.
suratı da halledersem, değmeyin keyfime.

böylelikle huzurlarınızdan ayrılırken bu çok bilmiş yazımı bir foto ile renklendirmek de yaraşır diyerek sizlere bir de resim ekliyorum ispat mahiyetinde.
o dediğim şeyleri valla yapıyorum anacım. aha da bakın!

not: gördüğünüz gibi sadece kozmetik sektörüne değil, kuaför dünyasına da benden ekmek yok. saçlarımı da kendi elcağızımla boyadım. zifir siyah saçlarımın 2 aşamalı boya badana faaliyetleri sonucu bugünkü hali de şu şekilde.
(kafamda birden fazla renk olduğunun farkındayım. siyahı ancak bu kadar değiştirebildim, uçlar ancak kızılımsı kahveye kadar gevşedi, orda çakıldı kaldı. buna mukabil saç diplerim alev alev allah muhafaza)
sevgiler, saygılar efendim.

6 yorum:

unsal dedi ki...

ben de bir tembellik ki sorma gitsin burdam.
tarifler vermişsin, o malzemelere ulaşacak takati bulsam kendimde yemek filan yapacağım. cık. düşününce bile yoruluyorum.
ama bu yazı burada dursun.
gün gelir, bahar yorgunluğunu atarım...
belki süslenip püslenip bir yere gitmek icap eder.
işte o zaman...:)
öptüm.:))
not:
saçlar hakikaten göz alıcı.

.. dedi ki...

8) o günler de gelir be ünsüm. hem üşenme bak, valla. insan eline yüzüne yoğurt moğurt sürünce kendini bi motive ediyor, iyi oluyor 8)

Çağlar dedi ki...

Valla şu kızı sokakta görsem tanıyamayacağım. Sanki bilmiyoruz sıfatını. İlginç, değişken. Ama yakıştırıyorsun bacım, bravo diyorum.

.. dedi ki...

yahu sen bileli de yıl oldu be Çağlar! sıfattaki deformasyonun tespiti için bi görüşme ayarlıyalım istersen 8)

Adsız dedi ki...

hatta o görüşmeyi istanbulda ayarlayın anacım ya..=)

ha bi de şimdi derin ilim bilim sahibi ataletiniz olarak..
ben bi baktım.. bunların ortak özelliği
asitti olmaları şu pahalı soyucu kremler gibi AHAlı bunlar..
aman sakın her gün birini derken cildini mutfakta bırakmayasın..
arada da besleyici bişiler kullanasın..
şu mayalı olan da antieycing ama.. işin içinde yourt da var gene asit hem soyar hem gençleştiririm iddiasında bi mutfak ürünü bu..

diyorum ki..
biraz da bal katsak o mayalı ve yoğurtlu olama.. tamam olucak sanki..
bi de sildin mi maskeyi.. öpücem de.. =D..

atalet

.. dedi ki...

budur. ataletimden de görüş almış olarak artık beni mutfaktan çıkartabilene aşkolsun!
AHA ha! yes! soyucu evet, asit masit. cilt lekesine, ölü deriye falan son.
maya'ya da olur verdin. akşam ilk iş maya almak.
balı'da arada bir tek başına sürüyorum ataletim, nemlendirici niyetine.
du bakalım, hakketten süper olacam demek ki.
sildim maskeyi, yıkadım. öpiym sırnaşa sırnaşa...