30 Temmuz 2009 Perşembe

son bölüm

Artık eğlenebilirim 8)
Arkadaşlarımın durduğu bistro masaya geçiyorum.
Ağzım dilim kurumuş, içecek bişeyler alıyorum.
Müzik tarzı değişiyor.
Sırada tebrikleşme faslında çalınmasını arzu ettikleri eski 45’likler türünden parçalar var.
Bunlarla oynanmaz mı, oynanır elbet.
Dedim ya, arkadaşlarımın durduğu masadayım, bi kız arkadaşım ve ben yerimizde oynayıp duruyoruz şarkılara eşlik ederek.
Sel hala bişeylerin peşinde, neyin peşinde bilmiyorum.
Kim bişey istese ona gidiyor.
Arkadaşlarımdan erkek olanı: uzun ya, en önce o görünüyor, diyor.
Sel düğün süresince kısalmayacağına göre, pek yan yana takılamayacağız demektir.
Nitekim birkaç dakika sonra karka’lardan biri geliyor:
-saklambaç! Ya bu kısçe’nin çantası falan yok mu, takılar nereye konacak?
-vaaar diyorum. Yani vardı, nerde bilmem ki. Sel’e sorsana?
Ne alaka deme okuyucu, kısçe’nin gelin çantasını sel bulup getiriyor 8)
Gelin ve damat etrafta bulduklarını öpüp, tebrikleşme faslında.
Etrafta ilk etapta hep arkadaşlar olduğunu da hatırlatıyorum.
Zira, nikahtan 1 saat kadar sonra annem söyleniyordu:
-e biz öpüşmedik, bu şeyleri ne zaman taksak ki? 8)
Keyfim yerinde. Arada bir masadan uzaklaşıp bi kısım tanıdıkların yanına gidiyorum, iltifatları topluyorum (valla ayıptır söylemesi biri “masaldan çıkmış prenses gibisin” dedi. Bunu buraya kaydetmeyeyim de ne yapayım. İnsan allahın günü böyle iltifat toplamıyor malesef! )
Oynaya oynaya yürüyerek yine arkadaşların masasına geliyorum.
Ooo.. süper dedikodu dönüyor 8)
Arkadaşlarım bir çifte takılmış.Hani kardişin süpriz yapıp gelen yakışıklı arkadaşı vardı ya, ona.
Ona ve karısına.
Diyorlar ki:-şu çift aşırı aşık birbirine.
-evet, yeni evliler diyorum.
-Neeeaaaa.. evliler mi!! inanmam.
-valla evliler.
-vay bee... kız nasıl tavlamış o çocuğu? Gerçi güzel kız ama..
Arkadaşlarımın erkek olanı çocukta bi eksik olduğu, olması gerektiği konusunda ısrarlı.
-kız zengin, çocuk orta direk mi?
-yok valla, kızı bilmem de, çocuk çok zengin.
-hadi bee.. salak mı?
-yooo.. kardişin üniversiteden arkadaşı. Kafalı bi çocuk.
-alla allaaaa.. iş güç?
-çok karizmatik. Fısır fısır..
-e yok artık. Nası yaaa!
Erkek arkadaşım:
-hepsini geç, sadece o gözler bende olsa, hayatta da evlenmem kimseyle. kime baksa tavlar yahu, şahane gözleri var.
-valla şekerim durum bu. Çocuk aha da bu, ve evli işte!
-çok gösterişli bi çift. Pes diyorum!
Eğleniyorum.
Az önce haklarında konuştuğumuz çiftin yanına gidiyorum:
-saklambaç! Sen karımı ilk görüyorsun, nasıl güzel mi?
-çooook güzel.
-bak yaa! Kızım sen erkek tarafısın, eh sana layık değil ama.. falan desene 8)
Gülüyoruz, hoplaya zıplaya başka masaya geçmek üzereyim, ortalıkta durup oynayan gruba katılıyorum.
Babamın kuzenlerinden birinin kızı, kucağında bebeği ile oynuyor, aynı yaşlardayız.
-ne yani, bebek yaptık diye oynamayacak mıyız şekerim? ooh ohhhh....
-he valla, ooohhhhh..
-yalnız saklambacım, sana benden tavsiye, gez dolaş eğlen yapacağın her şeyi yap, bebek sonra. Hadi madi diyenlere hiiiç aldanma, oohhh..
-hay ağzına sağlık! -tabi tabi.. oohh. Laralay lay, laralaylom....
Oynuyorum.
Her şarkıya bağıra bağıra eşlik ediyorum.
Derken, fundam, annem, kuzen çocukları vs. herkes doluşuyor.
Gelin damat öpüş koklaş faslında,
Erkek tarafının bilcümle hatunları ortada kıvırıyor.
Yanımızdan geçerken 2 omuz sallayıp, kıvırarak geçiyor kısçe’cim.
Hadi bitsin bu fasıl da, esas eller havaya şarkılarına geçelim.
Ve bitiyor.
Şimdi pist tıkabasa.
Kardiş ve kankaları acayip danslarını yapıyorlar.
Ay bu çocuklar çok yaşasın! Her düğüne lazım bunlardan.
Kardiş yanıma geliyor
-şunu bi çıkar yaaa..
Ceketi zaten çıkartmış, papyonu sökmeye çalışıyor.
Biraz uğraşıp çıkartıyorum.
Elimde papyon bi yarım saat onu sallaya sallaya oynuyorum.Sonra sel’i görüp onun cebine atıyorum.......
Her hareketi, her kahkahayı, şımarmayı, içilenleri, yenilenleri.....Yazmıyım dimi canım okuyucum.
Zaten eğlenmeye geçtikten sonrasını, öncesi kadar net hatırlamıyorum.
Yok canııım, sarhoş falan olmadım.
Olmazdım, olamazdım.
Her saniyesini hatırlamak istediğim bir akşamdı.
Bir süre sonra elimize bir mikrofon geçti.
Zaten çoşuk durumdaydık, iyice çoştuk.
Sahne platformu üzerinde 4-5 kişi sürekli şarkı söylüyor,
Mikrofonu biri bırakıyor, biri alıyor.
Çok ama çook eğlendik.
De,
Haliyle,
bu kadar eğlenirken, gelinle damatla klasik bir tebrikleşme yaşamadığımızdan,
Resim çektirmemişiz!
Vallaha yok.
biz çektirmedik, saklambaç ortada kıvırıyordu, sel sürekli dolaşıyordu.
annemler de çektirmedi, e annem de ortada oynayıp duruyordu.
Oynamadığı zamanlarda da muhtemelen misafirlerle laflıyordu.
Klasik biçimde hiç yan yana gelememişiz dolayısıyla.
Gelin damatla tek resmim çok da alakalı olmayan devşirme bir grup içersinde sırıtırken, onda da sel yok zaten 8)) kim bilir neyin peşindeydi.
Efendiiiimmm....
Düğün bu yaz yaz bitmez tabi.
Frank Sinatra’lardan, rakkas geldi meydaneee’lere....
Queen’den hadi hadi hadiiii’ye uzanan bir yelpazede
Kah dans ettik, dans soytardık.
Bi ara kısçe’yi nikah masasında otururken buldum.
-ayaklar gitti di mi?
-yok aslında ayaklarım iyi de, midem kötü yaaa..
-yedin mi bişeyler.
-pek yemedim.
-içtin mi?
-çok az. Masada nikah sırasından kalan şampanya kadehi vardı, onu içtim şimdi 8)
-yiyecek bulayım sana.
-yok yiyemem ki.
Ama keşke yeseydi.
Bir süre sonra- ki muhtemelen ayrılmakta olan bir grupla mı vedalaşıyorduk bilmiyorum- kulağıma çalındı:
-gelin bayıldııııı
-neeeaaaa!!!!!
Kalabalığın toplandığı yere yürüdüm, yürüdük, kısçeyi birleştirilmiş sandalyelerde yatarken buldum.
Bizimkiler ve kendi annebabaabi grubu başında.
Kısçe baygın değil zaten, kendinde ama renk gitmiş.
Kardiş gayetle sakin
Ve fakat babası kısçe’den beter...........
Tamam tamam sakin.
Kısçe biraz ekmek falan yedi, kendine geldi.
Saat 12 civarıydı.
Daha 2-3 saat hoplar zıplarız diye planlarken, kısçe’ciğimin beti benzi atmış haline bakınca, e artık dağılalım dedik.
Zengin kalkışı yaptık!
Birden kalktık.

Uygun olsun, birden bitireyim.
Ayaklarım 15 cm platformlu ayakkabılar içinde “hiişş..aloooo” demeye başlamışken, “taaam yaaa” dedim bende.
Dinlenin artık.
dinlenelim artık
8)

not 1:
hayatımın unutulmaz günlerinden biriydi.
yıllar yıllar sonra da hatırlanacak, önemli tarihlerden biriydi 25 temmuz.
kardiş ve kısçe için özel bir hediye almadık biz.
beraber yaptığımız herşeyden daha özel bi hediye yoktu zaten.
bir kart aldık.
çok güzel bir kart.
yazdım içine.
ne hissettiğimi;
yıllar sonra hatıra olacak olan o tarihin o an için "şimdi" demek olduğunu ve bunu bilerek her saniyeyi coşkuyla yaşamamız gerektiğini.
ikisini de çok, çok sevdiğimi ve birbirlerini seçmiş oldukları için teşekkür etmek istediğimi.
yazdım.
kardiş kartı düğünden bir gece önceki o keyifli gecede okudu. sarıldık.
kısçe düğünün ertesi günü okuyabildi. okurken akmaya başlayan gözyaşları benimkileri de tetikledi. eni konu ağlayacaktık ki, toparlandık 8)
(çok duygusal bu kısçe'cim yaa, kıyamam!)

not 2:
düğündü işte, gittik eğlendik geldik nihayetinde ama neden bu kadar uzun uzun yazdım biliyor musunuz?
şimdi değil belki ama, seneler, seneler sonra, resimler kadar önemli olacak çünkü bu satırlar.
ve ben kaçırmak istemedim.

samimiyetle öperim canım sizi.
hepinizi.



merdiven tepesindeki saklambaç. düğün sonu

9 yorum:

Çağlar dedi ki...

tü tü tü tü...
daha ne olacak..
ama kıza söylemedin mi anacım, düğünden önce yenecek diye. cık, olmamış orası :)

Adsız dedi ki...

prensesler gibi..
daha doğrusu külkedisinin balodan ayrılma sahnesi gibi resim..

ben de duygulandım kartı okurken kısçenin duyguanışını anlattığın yerde..

en doğrusunu yapmışsın böyle ayrıntılı yazarak..

dilerim yıllarca sürer ailenizin keyfi..
yayıla yayıla gider..

atalet..
öper bi de seni kocaman..

.. dedi ki...

yav söyledim söylemesine de çağlar, kısçe uygulayacak durumda değildi. 8)
ataletimm, amiiin diyeyim. darısı başınıza desem erken ama.. olunca, keyifli olsun böyle 8)
öperim elbet bilmukabele 8)

kumhavuzu dedi ki...

zaten en güzeli hemen yazmak yaşananları
hissedilenleri.

mutlu olsunlar
onlar edi muratlarına
..m çıkmış merdiven başına:).
bu arada..sel iyiki varmış valla:)

alpernatif dedi ki...

Onlar ermiş muradınaaaaa (murat kiiiiiiim?)
Biz çıkalım kravyet,kravat veya her ne ise onaaaaaaaa

Haydi hayırlısı :)

.. dedi ki...

kumum,
amin amin mutlu olsunlar, hep güzel şeyler yazalım 8)
alper,
kerevet: sedir benzeri yatak ya da üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, duvara bitişik, ayakları olan, tahtadan sedir.
ha, niye çıkıyoruz dersen, valla bilmiyorum ki 8)))

Ece dedi ki...

Gençler neredeyse çoluk-çocuğa karışacak,ben daha yeni okudum yazıları. Öncelikle kutlayalım.Çook mutlu olsunlar, birlikte ihtiyarlasınlar inşallah.

Sen de öyle bir anlatmışsın ki,bazı yerlerde benim bile içim şişti.Neyse fazla bir aksilik olmamış(daha ne olsun deme..oluyor vallahi)..

Çook öpüyorum, özlemle..Fotoğrafından gözümü alamadım (F.B'ta).

.. dedi ki...

ecemm,
inşallah daim olsun mutluluk.
evet aksilik olmadı sayılır, iyiydi valla. misal benim giyerken daha, gelinliğimin sırtı komple ayrılmıştı fermuardan da, bulabildiğimiz en sağlam naylon iple-ki sarıydı- dikiştirivermiştik alelacele tüm sırtı.
çook çok öptüm ben de.

Adsız dedi ki...

her şey iyi - güzel - mutlu geçmiş işte.

daim olsun diyeyim ben de :)

hayat gibi